Tüm Yazar ve Yayınevlerine Açık Çağrı 

e kitapSıra Dışı Yaşam Becerileri kursunda veya üniversitelerde verdiğim derslerde öğrencilere okumaları için bazen bir kitap listesi veriyorum. Öğrenciler kitapları bulacağım diye telef oluyor. Gitmedikleri kitapçı ve sahaf kalmıyor. Sonuç hüsran. Kitaplar yok. Şanslı birkaç kişi kitabı bulursa, kitaplar çaresiz fotokopi çekiliyor. Bu işten ne yazar kazanıyor ne kitapçı ne de yayıncı. Öğrencide kitabı sevimsiz fotokopi veya bir PDF nüshada okuyor.

Türkiye’de Türkçe ve yabancı dillerde bugüne kadar basılmış yüzbinlerce başlıkta kitap var. Ancak bu müthiş birikime erişemiyoruz. Çünkü herhangi bir kitapçıda güncel veya sadece o yılın kitapları bulunuyor. Yine de bunda kendi içinde mantıklı. Kitapçı yavaş satan bir kitabı rafında tutmak ve para bağlamak istemiyor. Yayıncı da aynı şekilde bir dönem popüler olan ama satışı ağırlaşan kitabı yeniden basmıyor. Kitabına erişilemeyen, kitabını kitapçı raflarında görmeyen yazar bu işten mutsuz. Bir yazar kitabını ilk rafta gördüğü zaman çok mutlu olur, ama 10 yıl sonra okur adayları kitabını bulamıyoruz dediğinde o ilk baştaki mutluluk yerine bir kedere bırakır.

 

Artık hem yazarların hem de yayınevlerinin kitap yayıncılığına bakış açılarını değiştirmeleri gerek. Özellikle e-kitap formatı, baskısı tükenen tüm kitaplar için basit, ekonomik ve mantıklı bir çözüm.

Önce tüm yazar dostlarıma seslenmek istiyorum. Kitabınız eğer e-kitap olursa, bugün ya da yıllar sonra sizin eserinizi okumak isteyen herkes, tabletinden saniyeler içinde kitabı satın alabilir ve okuyabilir. Bu sayede bir yazar olarak okurla buluşmakla kalmayacaksınız, aynı zamanda yıl sonunda telif hakkı da kazanmış olacaksınız. Bir kitabı kütüphaneden ya da başka birinden bulan biri (bulabilirse tabi) size hiçbir telif ödemeden çaresizlikten kitabınızdan fotokopi veya pdf bir kopya çıkarmak zorunda kalacaktır. Onun için tutucu olmaya gerek yok, kitabınızın elektronik yayın hakkının yayıncınıza veya e-kitap platformlarından birine bir telif anlaşmasıyla devrederek yazarlık hayatınızı canlı tutabilirsiniz.

Yayıncıların birçoğu e-kitabın önemini, işlevini ve onlara sağlayabileceği yararı sanırım anlamış değil. Kağıda basılacak bir kitabı, önce basmak, dağıtmak gerek. Dağıttığınız kitabın tahsilatını yapmak ve eğer kitap satılmazsa iade toplamak için ayrıca bir uğraşı gerekiyor. Bütün bu yüke kitap ilk yayımlandığında katlanmak işin tabiatında var. Ama kitabın rafta satışı düştüğü anda kitabın e-kitap versiyonu okurla buluşmaya devam ederse siz de bu işten kazançlı çıkarsınız. Üstelik bir kitabın e-kitap versiyonunun satıldı, satılmadı, rafta kaldı, kalmadı derdi de bulunmuyor.

Okurların birçoğu da hala kağıda basılı kitabı tercih ediyor olabilir; kitap kokusuna da romantik bir bağlılık gösterebilir. Bunda bir sorun yok, önemli olan bir kitaba zahmetsiz bir şekilde ulaşmak ihtiyaç olduğunda kitabın e-kitap versiyonunun var olması. Bir kitabın aynı anda hem e-kitap hem de basılı versiyonunun bulunmasının okura bir zararı yok. Oldukça büyük akıllı telefonlar, tabletler o kadar yaygın ki, e-kitap okuyucu cihazlara bile çok fazla ihtiyaç yok. Bu anlamda hemen herkesin e-kitap okuyucusu var, olmayan şey yeterli miktar ve çeşitte e-kitap. Şimdilik Türkiye’de erişilebilir e-kitap sayısı 10 bin civarında halbuki Türkçe basılmış kitap sayısı Cumhuriyet tarihi boyunca muhtemelen milyon adetten fazladır. Bir şeyin yaygınlık kazanması sadece varlığına değil, kritik kütle denilen bir sayıya ulaşmasına bağlıdır. Umarım kısa sürede bu sayıya ulaşırız. Akıllı telefon ekranlarında karşılaşmak üzere.

Share Button

Bir cevap yazın