Gündemin Zaman Kaybettirme Mekanizması

xCuma sabahı Facebook hesabıma şöyle bir baktığımda insanların TRT ekranlarına çıkan Ömer Tuğrul İnançer’in “Hamile kadın, sokakta gezmesin” açıklamasına sayısız yorum yaptığını gördüm. Bir başka facebook haberinde bir grup uluslararası sanatçının Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Times gazetesine verdikleri ilanı ve onunla ilgili yorumları fark ettim. Tabii, her zaman gündemin bir numaralı maddelerini başbakanın açıklamaları oluşturuyor. Başbakanın açıklamaları deyince sadece Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını kastetmiyorum; on yıllardır başbakan kim olursa onun açıklamaları her gün haberlerin bir numaralı gündem maddesi oluyor.

Bununla birlikte düşünce ve konuşmalarımızın odaklandığı bu gündem maddelerine gerçekten ne kadar odaklanmalıyız? Bir de kişisel gündemlerimiz var. İşsizsek her türlü iş görüşmesi, kişisel gündem maddemiz oluyor. Patronsak stoğumuzda mal kalmaması ya da bir ödemenin gelmemesi gündem maddemiz oluyor. Bekar isek evlenme durumu bir numaralı gündem maddesi oluyor. Hasta olursak, basit bir grip bile kişisel gündemimizin bir numaralı maddesi haline dönüşüyor. Mübarek Ramazan ayının bir numaralı gündem maddesi elbette kendisi. Özellikle de oruç tutanlar için iftar, sahur, gün boyu aç ve susuz olmak ve ibadet etmek gündemin bir numaralı maddesi.

Roma Generali Marcellus, Sirakuza’yı ele geçirdiğinde Arşimet ofisinde bir matematik diyagramı üstünde çalışıyordu. Romalı bir asker içeri girip, kendisine hemen General Marcellus’u görmesi gerektiğini emredince “Önce bu problemi bitirmem gerek” diye karşılık verdi. Buna öfkelenen asker, kılıcıyla Arşimet’i öldürdü. Arşimet’in gündemi ne savaştı, ne kişisel bir meseleydi; gündemi bilimdi.

Öyleyse 3 tür gündem maddesi olduğundan söz edebiliriz. Birinci grup gündem maddesi toplumun genelini ilgilendiren, ama bizim bir şey yapamadığımız siyasi ve sosyal gündem maddeleridir. Tuğrul İnançer’in açıklamaları karşısında yapacak pek bir şey yoktur; bu açıklamaları tartışmak, onaylamak, katılmak, karşı çıkmak veya kızmak sadece bize zaman kaybettiriyor. Başbakanların açıklamaları için de durum aynısı, Suriye, PKK, çözüm süreci, Gezi Parkı ya da başka konularda etki gücü sınırlı insanların yaptığı yorumlar kendileri için zaman kaybından başka bir şey değildir.

İkinci grup gündem maddesi ise kişisel ve üstünde etkimiz ve kontrol gücümüz olan gündem maddeleridir. İş aramak, evlenmek, çocuğumuzun eğitim geleceği, komşumuzla yaşadığımız bir problem kesinlikle etkimiz olan gündem maddeleridir ve bunlara ayıracağımız düşünsel ve eylemsel zaman yaşamımıza daha çok yansıyacaktır. Bu anlamda kişisel gündem maddeleri, birinci grup siyasi ve sosyal gündem maddelerinden çok daha kıymetlidir. Bunlara birincisine ayırdığımızdan çok daha fazla zaman ayırmak, yaşamlarımız için büyük değer üretecektir.

Üçüncü grup gündem maddesi ise bilimsel ve evrensel gündem maddeleridir. Arşimet’in üstünde çalıştığı matematik problemi, bilimsel ve evrensel gündem maddesidir; hem toplum için hem de kendisinden sonrakiler için değer taşımaktadır. Onun için ofisine kadar giren siyasi ve askeri gündemi görmezden gelmektedir. Her türlü bilimsel ve evrensel soru ve sorun hakkında çalışmak topluma tüm dönemlerde değer sağlamaktadır. Harvard Üniversitesi’nde eğitim gördüğüm dönemlerde şahit olduğum şey, üniversitedeki öğretim üyesi ve öğrencilerin gündeminin hep bilim olmasıydı; Obama ya da başka politik konular belki de sadece Kamu Yönetimi bölümünde ders içeriği olduğu için tartışılıyordu.

Pratik açıdan bakacak olursak birinci grup siyasi ve sosyal gündem maddesine mimimum zaman ayırmak ya da hiç zaman ayırmamak daha uygun olacaktır. İkinci grup kişisel gündem maddesiyle uğraşmak, yaşamlarımızdaki sorunları daha iyi çözmeye yardım edecektir. Üçüncü grup bilimsel ve evrensel gündem maddelerine zaman ayırmaksa hem toplumumuzu hem de dünyayı ileri götürecektir.

Share Button

Bir cevap yazın