Büyük Şirket, Geniş Vizyon

 

googleGoogle, Yandex ve Apple firmasının sunduğu ve giderek geliştirdiği harita ve navigasyon hizmetleri olağanüstü ve hiç durmadan gelişiyor. Bundan kısa bir süre önce İzmir’de Google’a bir fabrikanın adresini yazdım. O güne kadar Google, navigasyon hizmeti olarak İngiltere ve Amerika’da ulaşımda sesli yönlendirme yapsa da Türkiye’de sadece görsel bir yönlendirme yapıyordu. Fakat o gün akıllı telefonumda “Navigasyonu başlat”a tıkladığımda sesli yönlendirmenin devreye girdiğini sevinçle fark ettim. Şimdi Google firması, bizden ne bu navigasyon hizmeti ne de sesli yönlendirme geliştirmesi için para almıyordu, peki neden bu hizmeti veriyor ve durmadan geliştiriyordu? Çünkü büyük şirket olmak, küresel şirket olmak kamuya dönük bazı hizmetleri ücretsiz vermekten geçer. Bu sürekli iyileştirilen ve ücretsiz olarak sunulan hizmetler dolayısıyla hayatları kolaylaşan insanlar bu şirketlere hayran olmakla kalmaz, bu şirketlere bir sevgi ve aşk beslerler. Büyük şirket olmak için büyük düşünmek ve müşteriye her daim olabilecek en hizmeti vermek gerekir.

Türkiye’de büyük görünen, müşteri odaklı olmayan, her fırsatta müşterisinden daha fazla kar elde etmeye çalışan çok sayıda şirket var. Hele bir de bu şirketler tekel ya da oligopol (az sayıda oyuncunun yer aldığı pazar) bir pazarın parçasıysa bu şirketlerden korksanız da faydası yok. Örneğin, en büyük internet hizmet sağlayıcısı olan Türk Telekom reklamlarına bakın. “50 GB sınırsız internet şu kadar lira.” Müşteri ve insan zekasıyla alay ediyor gibiler. Bir şey aynı anda hem sınırsız hem de 50 GB sınırlı nasıl olur? Böyle bir ifadeyi bazı programlarda kapitalist şirketlerle dalga geçen “Güldür Güldür” programında görsem gülerim. Gerçek hayatta görünce insan şaşırıp kalıyor.

İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanına gelen bir yolcu veya yabancı turist, internete bağlanmak isterse para ödemek zorunda. Dünyanın büyük birçok hava limanında internet ücretsizdir. Örneğin, Boston veya Viyana hava limanlarında internet parasızdır. Yolcu bu havaalanlarında belki kendilerini karşılayacak olanlara inince bilgi vermek ya da yakınlarına bir rötar bildirmek isterse bunu kolayca yapabilir. Yolcular, ücretsiz internet hizmeti olan havaalanını da tercih eder. Türkiye’deki hava limanları büyüsün isteniyorsa, müşterinin bu havaalanlarını tercih etmesi için büyük düşünmek gerekir.

Starbucksların bu kadar büyümesi tesadüf olamaz. Bir Starbucks’a gidip hiçbir şey içmeden oturursanız size kimse bir şey demez. Başka bir kahvecinin bardağıyla da gidip otursanız size kimse bir uyarıda bulunmaz. Ama yerel bir kahve zincirine diyelim birkaç kişi gittiniz. AVM’de karşılaştığınız bir arkadaşınızda az önce başka bir kahveciye uğrayıp kahve almış ve sizinle bu yerel zincire girecek, ama bu şekilde giremezsiniz. Çünkü başka marka kahve bardağıyla içeride oturmanıza izin vermezler. Kapıda reddedilince sinirlenirsiniz ve çıkarsınız. Şimdi müşterisini özgür bırakan, onu her koşulda destekleyen firmalar dünya çapında marka oluyor, diğerleri ise yerel kalıyor. Türk şirketlerinin büyümesi için vizyonlarını geliştirmesi gerekli. Büyük şirket olmak, geniş bir vizyona sahip olmayı gerektiriyor.

 

Share Button

Bir cevap yazın