Ekonomik bütünleşmenin Avrupa’ya yararlı olduğu Avrupa Birliği’nin GSMH artışından tespit edilebilir. 1980 ve 2012 arasında Satın Alma Gücü Paritesi’ne göre Avrupa Birliği Amerika, Japonya, Çin ve Hindistan’dan daha fazla büyüme göstermiştir. 2012’den sonra ise büyüme rakamlarındaki liderliğini kaybetmiştir. Bugünkü sorunların altında kendini gösteren yakın dönemdeki ekonomik başarısızlık ve Yunanistan gibi ülkelerin iflas ederek birliği getirdiği ekonomik yükler de vardır.
Parasal birliğe geçmenin, tüm ticaret ve alışverişi tek bir para birimiyle kolayca yapabilmek gibi olumlu yanları olduğu kadar olumsuz yanları da olmuştur. Parasal birlikle birlikte birliğe üye her ülke kendi ekonomisi üstündeki kontrolünü kaybetmiştir. Hemen her ülkede fiyatlar ve ücretler genel seviyesinde kendi para birimlerine göre bazı adaletsizlikler olmuştur. Örneğin kamu personeli maaşları Euro bazında düşerken ekmek ve su gibi temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları yükselmiştir. Birlik içinde sınırların kalkması işgücü piyasalarını da etkilemiştir. Eski sömürge ilişkileri dolayısıyla Fransız ya da İspanyol vatandaşı olan bir Kuzey Afrikalı (Cezayir veya Tunus vatandaşı) Avrupa’nın bir başka ülkesinde de çalışma imkanı elde etmiştir. Bütün bunlar günlük yaşamda Avrupa Birliği’nden şikayet edilmesine yol açmıştır. Erasmus gibi öğrenci değişim programları, sayısız Akademik program, sayısız girişim geliştirme programı elbette akademik dünyaya ve girişim dünyasına olumlu katkılarda bulunmuştur. Diğer bir ifadeyle Avrupa Birliği’nin üye ülkelere hem yararları hem de olumsuz etkileri olmuştur.
İngiltere özeline gelince İngiltere parasal birliğe ve Schengen anlaşmasına katılmamıştır. Diğer bir ifadeyle İngiltere her daim Avrupa Birliği içinde kendi özerk yapısını korumaya çalışmıştır. İngiliz halkı parasal birliğe dahil olmadıkları için Alman veya Fransız halklarına kıyasla daha az olumsuz etkilenmiştir. Buna karşılık Londra’da günlük yaşamda karşılaştığınız göçmen sayısı şaşırtıcı derecede artmıştır. Sadece Avrupa ülkelerinden ve Kuzey Afrika’dan değil, dünyanın dört bir tarafından Hindistan, Pakistan, Çin, Hong Kong’dan gelen göçmenler Londra sokaklarının tablosunun içinde yer almaktadır. Ortalama İngiliz vatandaşının hayalindeki Londra veya İngiltere bugün göçmenlerin ciddi bir büyüklüğe ulaştığı İngiltere olmayabilir.
Avrupa Birliği gibi kurumlar vadettiklerinden daha azını başardıklarında elbette sıradan insanlar da kendilerine söz hakkı verildiğinde farklı tercihler yapacaklardır. Önümüzdeki günler Avrupa Birliği’ndeki ulusların bir tür sağduyu testi olacaktır. Olası bir üçüncü dünya savaşını engellemek için ya Avrupa Birliği’ne devam diyecekler ya da daha iyi olmasa daha farklı bir dünya düzeni istiyoruz diyecekler. Türkiye açısından üye olmasak da Avrupa Birliği’nin olması dağılmasından daha iyidir