Youtube’un Başarısının Sırrı

youtubeBursa Orhan Gazi Üniversitesi MBA sınıfımdaki 30 öğrencime, kağıtlarına en sevdikleri müzik parçasını yazmasını istedim. Kısa bir süre düşünüp yazdıktan sonra bu şarkıları açıklamalarını istedim. Öğrenciler tek tek söz alıp sevdikleri şarkının ismini söyleyince şaşırtıcı gerçeği keşfettik. 29 öğrenci birbirinden tamamen farklı şarkıları seviyordu. Sadece ikisi aynı parçayı seviyordu. Hepsinin müzik zevkleri birbirinden tamamen farklıydı. O kadar farklıydı ki, bazılarının sevdiği şarkıları bilmediğimiz gibi gruplarını ya da şarkıcılarını da hiç duymamıştık. Eğer telefonlarına bir müzik parçası indirecek olsalardı; her biri apayrı müzik parçaları indirecekti.

Bu küçük araştırma bize gelecekle ilgili bir ipucu veriyor. Gelecekte müzik endüstrisi dahil, birçok endüstri de büyük markalar olamayacak. Çünkü tüketiciler birbirinden tamamen farklı zevk ve damak tatlarına sahipler. Kendi kişisel zevklerine uygun ürünleri tüketmek istiyorlar.

Yirminci yüzyılın tamamında piyasalar ve iş dünyası, Wilfred Pareto’nun ünlü 80-20 kuralına göre şekillenmişti. Bu kurala göre, piyasadaki %20 marka, tüm gelirlerin %80”ini elde ediyordu. 1980’lerin Türkiye’sini düşünün; Türkiye’deki toplam bilinen şarkıcı sayısı Ajda Pekkan’dan Ümit Besen’e kadar 100 kişiydi. Ama Unkapanı Müzik Çarşısı’na gittiğimizde 500 kadar şarkıcının albümünü bulabilirdik. Diğer bir ifadeyle o tarihte Türk müzik marketi kelimenin tam anlamıyla bu 80-20 kuralına uygun çalışıyordu. Bugünse Türkiye’de youtube’dan izlenen müzik videolarının çeşidine bakacak olursak, on binlerce çeşit müzik vardır. Bunların içinden çok çok azı, diğerlerini açık ara geride bırakacak bir izlenme payına sahiptir. Diğer bir ifadeyle en çok beğenilen 20 video beş yüzer bin kez izlenirken, takipçisi 980 video ortalama beşer bin kere izlenmektedir. Günümüzdeki telefon, tablet ve bilgisayarlar herkesin prodüktör olmasına ve herkesin üretilen eser ve ürünlerin müşterisi olmasına izin vermektedir.

Son zamanlar altını çizerek ifade ettiğim gerçek şudur. Youtube’un, Facebook’un, Twitter’ın bir lideri yoktur. Hiç kimsenin izleyici ya da takipçi sayısı, youtube, facebook ya da twitterdaki toplam kullanıcılarının bırakın %50sini %5’ine bile ulaşmamaktadır. Lideri olmayan bu ortamların varlığından ise, hem kullanıcılar hem de içerik üreten memnundurlar. Peki neden?

İnsanlar artık kendilerini özgürce ifade edebildikleri platformlar istiyorlar. Tamamen kişisel özelliklerine göre tercihlerle yaşamak, başkalarının kendi adlarına karar almasını istemiyorlar. Facebook’a girmek ve çıkmak için sabıka kaydı istenmiyor. Youtube’a video yüklerken ya da youtube’dan video izlerken kimse onay vermiyor. Wikipedia ansiklopedisine madde girerken ya da madde değiştirirken kimse sizi onaylamıyor. Peki neden bu kuruluşlar, dünyanın en sevilen ve giderek kullanıcıları artan platformları? Çünkü insanlar, bu platformlarda özgürlük buluyorlar.

Share Button

Bir cevap yazın