Tokyo gözlemleri-2 Bisiklet sistemi

Dünyanın dört bir köşesinde şehir belediyelerinin sağladığı bisiklet sistemlerini gördüm. Amerika, Kanada ve Avrupa ülkeleriyle Japonya’yı kıyasladığımda Japonya fersah fersah ileride.

Bir gün ülkemizin şehirlerinde de bu sistemleri görme arzusuyla yanıp tutuştuğumu söylemeliyim. Önce ilgisiz görünen birkaç konuyla başlayalım. Japonya’da ortalama ömür 90 yaşına dayanmış. Tokyo’da solunan hava da oldukça temiz. Her taraf parklar, ağaçlarla dolu. Caddelerde ve geniş kaldırımlarda yaşlısı genci, kadını erkeği herkes bisiklet kullanıyor. Şimdi neden Japonya bisiklet işinde diğer Batı ülkelerinden ileride? Öncelikle belediyenin işlettiği bisiklet kiralama istasyonları var. Bisiklet kiralama istasyonları, Japonya’da her şey otomatlarla yapılsa da bisiklet kiralama işinde bir insan da var. Bu insan bisiklet teslimatından ve kontrolünden sorumlu. Yani bisikletin lastiği sönmüş mü patlak mı bunu muayene edip tamir ekibine bilgi verebiliyor.

Bisiklet parklarını yer üstünde yer işgal etmemek için yerin altına indirmişler. Bir altgeçide iner gibi merdivenlerden iniyorsunuz. Bisikletin 24 saatlik kiralama ücreti, yaklaşık 4 Türk Lirası. Eğer üç gün kiralayacaksanız bisiklet kirası 7 Türk Lirası. Diğer Tokyo Belediyesi, bisiklet kiralamayı kelimenin tam anlamıyla teşvik ediyor. Avrupa ülkelerinde, Amerika ve Kanada’da bisiklet kiralama Tokyo’ya göre çok pahalı. Hiçbir kimlik vermeden, kredi kartı numaranızı vermeden ödemenizi nakit yaparak bisikleti alıyorsunuz. Sadece bir forma isim, soyadı, adres ve telefon numaranızı yapıyorsunuz. Görevli size bir de bisiklet yolları haritası veriyor. Altgeçitten merdivenlerden bisikleti çıkarmak zahmetli olacak diye düşünürsünüz. Ne var ki, Japonlar bunu da çözmüşler, merdivenler kenarında bisikletin tekerlerini koyabileceğiniz 10 cm genişliğinde bir konveyör (taşıyıcı-yürüyen) bant var. Bu banda yüklediğiniz bisiklet siz hiç yorulmadan sizi caddeye çıkarıyor. Çin malı olduğunu tahmin ettiğim gayet güzel, sağlam ama basit bir bisiklet. Diğer Batı ülkelerindeki belediyelerin kiraladığı bisikletler, çalınmaması için biçim olarak tamamen farklıdır. Ancak Japonya’daki bisikletleri, sıradan bir bisikletten ayıracak hiçbir şey yok.

Bisikletle ilgili en önemli sorunlardan bir tanesi, bisikleti güvenli ve çalınmayacak şekilde park etme sorunudur. Batı ülkelerinde bisikletleri, sadece bisiklet istasyonlarına park edebilirsiniz. Bir restoranın önüne park edeyim derseniz, orada bisiklet park istasyonu olmadığı için park edemezsiniz. Ya da okula gittiniz diyelim, okulda özel bisiklet istasyonu yoksa bisikleti bırakamazsınız. Japonya’da bu işi kökünden çözmüşler. Bisikletin arka lastiğinin üstünde bir kelepçe sistemi var, bu kelepçeyi kapattığınız anda anahtarı otomatik olarak size veriyor ve bisikleti güvenli bir şekilde park ediyorsunuz. Hem de hiçbir yere bağlamadan. Japonya’da bisikletler için özel park alanları da var; ancak parkla ilgili genel kural şöyle: Bisikleti caddenin kenarına yatay olarak park etmeniz gerekiyor.

Dünyanın her yerindeki temel sorun bisikletin çalınma sorunudur. Japonya’da bu sorun da kökünden çözülmüş. Neredeyse Japonya’da bisiklet hiç çalınmıyor. Her bisikletin üstüne, otomobil motor numarası gibi bir numara işlenmiş. Bu numara bisikletinizin plakası. Çalınan bir bisikleti, polis kolayca plaka numarasından takip edebiliyor. Eğer bir şekilde plaka numaralarını silecek olursanız, bisikletin doğrudan hırsızlık konusu olduğu düşünülebilir. Japonya’da belediyelerin bisiklet sistemine koydukları bisiklet sayısı da büyük rakamlarda. Her bisiklet istasyonunda farklı tiplerde yüzden fazla bisiklet bulunuyor. Dolayısıyla her istasyonda her zaman bisiklet bulabiliyorsunuz. Bu arada dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olan Japonya’da bisiklet fiyatları Türkiye’den ve dünya genelinden çok daha ucuz. 200 TL’ye bile son derece güzel bir bisiklet bulabiliyorsunuz. Kiralama ve satış fiyatlarının bu kadar düşük olması, çalıntı bir bisiklete kimsenin rağbet etmemesini de garanti ediyor.

Share Button

3 comments on “Tokyo gözlemleri-2 Bisiklet sistemi

  1. Merhabalar,yazıyı okuyunca olasılık,yapılabilirlik kavramını daha da genişletti benim için.İnsanoğlu çok basit ve sıradan şeylerle hayatını büyük oranda kolaylaştırabiliyor demek ki.Herkesin her fırsatta dile getirdiği ‘Japon pratikliği’ aslında bir gelenektir.Bu gelenek bütün dünya insanları için ortaktır fakat farkında olmayan çok…Japonlar ise,bir şeylerden ders alıp,bu durumu yaşayagelmişler.Bu geleneğin aslı da hayat kurtarmaktır…Ne kadar pratik ve mantıklı bir hayat yaşarsak,o kadar rahat ve uzun (bizim için) bir ömre sahip oluruz…

  2. Melih Hocam bu güzel izlenim ve aktarım için çok teşekkür ederiz.Elinize sağlık…

  3. TOKYODA BİSİKLET KİRALARI ÇOK UYGUN GÖRÜNÜYOR. TÜRKİYEDE DE FİYATLAR PAHALI GÖRÜNÜYOR. YETKİLİLERİN BU KONUYU ELE ALMASI GEREKİR…

Mehmet için bir cevap yazın Cevabı iptal et