Sıra Dışı “Üniversite Öğrencisi” Amaç ve Hedefleri ne olmalıdır?

Lsuper studentise yıllarından sonra üniversiteye başladığımızda çok azımız “Üniversite Öğrencisi” olarak neler yapmamız gerektiğini düşünürüz. Üniversitenin kendine göre bir sınırlı bir gerek seti vardır; derslere girmek, ödevler yapmak, vizelere, finallere hazırlanmak gibi. Birçok öğrenci, üniversite yıllarını bu sınırlı gerek seti ile geçirir. Halbuki üniversitede yapılabilecekler bundan çok daha fazlasıdır.

Üniversitede neler yapılabileceğini temel olarak amaçlar belirler. Bir öğrencinin Uzun ve kısa vadeli amaçları ve kısa vadeli hedefleri olmalıdır.

Uzun vadeli amaçlara birkaç örnek şunlar olabilir: Gelecekte bir iş kurmak, maaşlı bir işte çalışmak, akademisyen olmak veya yurt dışında bir kariyer yapmak amaçlarımızdan biri olabilir. Amacımıza birinci sınıf döneminde karar vermek bizim dört yıl boyunca bu amaca katkıda bulunacak işler yapmamıza yardım eder. Uzun vadede ne yapmak istediğimizi daha sonra değiştirebiliriz. Ama başlangıçta bir amaca sahip olmak, bizi üniversite yaşamı içinde aktif tutacak ve zamanımızın boşa geçmesini engelleyecektir.

Kısa vadeli hedefler, uzun vadeli amaçlara uygun olarak oluşur. Örneğin, yaz döneminde staj yapmak,  belirli bir kursu ikinci dönem sonuna kadar tamamlamak, bir başka yabancı dili üçüncü sınıfın sonuna kadar iyi bir şekilde öğrenmek kısa vadeli hedeflere örnektir.

Amaçlarla hedefler arasındaki en temel fark, amaçlar zamandan bağımsız olarak önem ve değerlerini sürdürür, hedefler ise belirli bir zamanda belirli başarı bir başarı parametresine ulaşmayı içerir. Örneğin, İngilizce öğrenmek bir amaçtır. Üçüncü sınıfın sonunda TOEFL sınavından 100 ve üzeri bir not almak bir hedeftir.

Dolayısıyla amacı olmayan öğrencinin hedefi de olmaz. Okula memur gibi gidip gelmenin ötesine geçmez. Hedef olmazsa da amacına ulaşamaz.

Uzun vadeli amaçlar olabileceği gibi, her öğrencinin kısa vadeli amaçları da olmalıdır. Üniversite öğrencisinin kısa vadeli amaçları da kişisel amaçlar ve akademik amaçlar olarak ikiye ayrılabilir. Kişisel amaçlar, örneğin arkadaşlık becerimizi geliştirmek veya üniversite bitmeden Avrupa’yı gezmek olabilir. Ancak uzun vadeli amaçlar örneğinde olduğu gibi, kısa vadeli amaçlar için de hedefler tayin etmek gereklidir. Hedefler arkadaşlık ve iletişim becerisini geliştirmek için 4 tam gün süreli bir kişisel gelişim kursuna birinci sınıfta ikinci dönemin sonuna kadar gitmek veya İtalya ve Yunanistan’a ikinci sınıfın yazında uluslararası bir öğrenci programıyla ziyaret etmek olabilir.

Bir üniversite öğrencisinin kısa vadeli amaç gruplarından biri de akademik amaçlarıdır. Okulu dereceyle bitirmek, okuldaki etkin hocalar tarafından olumlu yönde tanınmak, belirli bir dalla ilgili tüm dersleri almak bu kısa vadeli amaçlara örnek oluştur. Ancak bu amaçlara da ulaşabilmek belirli hedeflere sahip olmayı gerektirir. Örneğin, derece yaparak mezun olmak için öngörülü olmak gereklidir. Vize ve finallere son dakika hazırlanarak derece yapılamaz. Derslere düzenli gitmeden de derece yapmak ihtimal dışıdır. O zaman okulu dereceyle bitirmek için günlük olarak derslere girmek ve günlük olarak da ders çalışmak gereklidir. Örneğin, her gün, o gün girilen dersi sıcağı sıcağına özet çıkarılırsa vize ve finalde kısa bir tekrar yapmak yeterli olur.

Özellikle Türkiye’de üniversitelerdeki hiç konuşulmayan en büyük sorunlardan biri, birçok öğrencinin neredeyse hiçbir konuda kitap okumamasıdır. Ders verdiğim okullarda bazen öğrencilere, çantasında ders kitabı olmayan bir kitap çıkarmalarını istiyorum. 50 kişilik bir sınıfta iki kitap çıkarsa seviniyorum. Örneğin derece öğrencisi olmaya giden yol, sadece derslere girmeyi ve ders çalışmayı içermez; aynı zamanda alanımızla ilgili kitap ve dergileri de okumayı içerir.

Üniversitedeki hocalar tarafından tanınmak onların dostluk ve desteğini kazanmayı amaç edinen bir öğrenci, bu konuda da hedefler belirlemesi gerekir. Öncelikle hocaların teklif ettiği her türlü göreve talip olmak bu hedeflerin başında gelir. Belirli bir duyurunun yapılması, belirli bir konuşmacının davet edilmesi bu görevlere bir örnektir. Ancak her zaman bir hoca, öğrencilerden böyle bir şey istemez. Bu takdirde öğrencinin bizzat hocaya gidip, bu dersimizle ilgili sizin asistanlığınızı yapabilir miyim, diye sorması yerinde olacaktır. Bazı hocaların öğrenci asistanlarla da uğraşacak vakti olmayabilir. Bu takdirde, öğrenci hocayı uygun zamanlarında odasında ziyaret ederek gitmeyi düşündüğü bir eğitim, okuduğu bir kitap ya da makale hakkında sorular sorarak kendisiyle iletişimini güçlendirebilir.

 

 

Share Button

Bir cevap yazın