Şimdi Ne Yapıyoruz?

simdi ne yapiyoruzÜnlü yönetim otoritesi Gary Hamel’in Optimist yayınlarından çıkan “Şimdi Ne Yapıyoruz” isimli kitabı, hem bireyler hem de kurumlar için güncel bir pusula niteliğinde. Kitabın üstünde durduğu beş temel konu var.

Bunlardan bir tanesi uyum ve değişim. İki değişim kategorisi var: Dış değişim ve iç değişim. Eğer dış değişimin hızı, bizim iç değişimimizden hızlıysa geride kalıyoruz ve değişemiyoruz demektir.

Örneğin internet, sosyal medya çağında bunları kullanamayan birey ve şirketlerin içsel değişim hızları düşüktür. Faaliyet gösterdikleri pazar başka bir çalışma anlayışına geçtiği halde, bu çalışma anlayışına geçemeyen şirketlerin içşel değişim hızları düşüktür ve bu düşük hız bir süre sonra yarış dışı kalmalarına yol açar. Eğer dış değişim hızı ile, içsel değişim hızı aynıysa bu bizim sadece uyumlu olduğumuzu, adapte olabildiğimizi gösterir. Güncel gelişmelere uyum sağlamak varlığımızı sürdürebilmenin yegane imkanıdır. Eğer bizim içsel değişim hızımız, dışsal değişim hızından fazlaysa biz lideriz demektir. Ama eğer içsel değişim hızı, dışsal değişim hızından aşırı fazlaysa bizi kimse anlayamadığı gibi, erken öten horozun kesilmesi gibi öncülüğümüzün kurbanı oluruz.

Gary Hamel’ın altını çizdiği ikinci mesele tutkudur. Tutkuyla yapılan her işin kalitesi yüksek olur. Vasat başarılarla büyük başarılar ayıran en büyük fark tutkudur. Vasat başarılar için ortalama bir gayret ve çalışma yeterlidir. Büyük başarılar içinse çok çalışmak gereklidir. Gönüllü olarak çok ama çok çalışan insanlar tutkulu insanlardır. Kendi amacına tutku ile bağlı olan insanlar inanılmaz bir gayret sarf ederler. Öğrencilerin birçoğunun okul konusunda başarısız olmalarının sebebi, öğrenme tutkularının olmamasıdır. Okullarımızda istisnalar dışında ne öğretmenlerimiz ne de öğrencilerimiz öğrenme konusunda tutkulu değildir.

Gary Hamel’ın kitabında üstünde durduğu bir başka mesele ise değerlerdir. Hem kişisel, hem de kurumsal değerlerimizin adı üstünde ‘değerli’ olması esastır. Hizmet etmek, yardım etmek, dürüst olmak, yenilik yapmak, iyileştirmek, müşteri odaklı olmak, kaliteli iş yapmak örneğin bir değer dizisidir. Yapıcı ve pozitif değerleri sahiplenmeli, negatif ve yıkıcı özelliklerden uzak durmalıyız. İçinde yaşadığımız değer sistemini gözden geçirmeliyiz. Sistemde bir adaletsizlik varsa, sistemde yanlış giden bir şeyler varsa, bu yanlışları düzeltmek için gayret içinde olmalıyız.

Hamel’a göre bir diğer mesele yenilik yapmaktır. Yenilik ve değişim, sadece liderlerin görevi değildir. Her birey, her çalışan, ailede çocuklar bile bir yeniliğin ve değişimin kaynağı olabilirler. Her birimizin akılları toplandığında ortaya çıkan akıl, bireysel aklımızdan üstündür. Dolayısıyla hem ailede hem işyerlerinde hem de sivil toplum örgütlerinde kolektif aklın ortaya çıkması için sistemler kurmalıyız. Kolektif akıl, birlikte daha iyi yön bulma, daha iyi ürün ve hizmetler geliştirmek için kullanılmalıdır.

Gary Hamel’a beşinci önemli mesele, giderek iyileşen bir prensip setine sahip olmaktır. İyileşme istisnalar dışında kendiliğinden olmaz. Çok seslilik, demokrasi ve özgürlük, nehir yatağında duran bir taşı pürüzsüz hale getiren akıntı gibidir. Akıntı yoksa taşlar yosun bağlar. En iyi fikirler, ifade hürriyetinin en geniş olduğu, fikirlerin su gibi akarak yarıştığı ortamlarda çıkar.

 

Share Button

Bir cevap yazın