Kazanmanın Yeni Yolu

vermek ve almakVermek ve Almak isimli düşündürücü kitabın yazarı Amerikalı ünlü akademisyen Adam Grant’e göre insanlar üç gruba ayrılıyor. Alıcılar, vericiler ve denklik meraklıları.

Alıcılar her zaman verdiklerinden daha fazla almak ister. Onlara göre yaşam bir kazan-kaybet oyunudur. Alıcı tipteki insanlarla iş yaşamında ya da okul hayatında çok karşılaşırız. Okul hayatında alıcılar, notlarını paylaşmazlar.
Kritik bilgileri diğer öğrencilere aktarmazlar. Kendileri hariç, bütün sınıfın önemli bir noktayı atlayarak kalması umurlarında değildir. Hatta buna memnun olurlar.
İş hayatındaki alıcılar da sadece yükselmeyi hedeflerler. Başkalarının üstüne basmak, başkalarını karalarken kendilerini göklere çıkarmak onlar için oldukça sıradandır. Alıcılar çoğu zaman verici rolü de yaparlar. Başkalarına yardım eder gibi görünerek, onlardan alacaklarını almayı hedeflerler. İstediklerini ele geçirince de, kendisine yardım eden insanları tamamen unuturlar. Sadakatleri hiç yoktur, kadir kıymet hiç bilmezler.

 Alıcılar başkalarını kandırabildikleri ölçüde kariyer basamaklarını hızlı tırmanırlar. Aile hayatında da klasik olarak hükümrandırlar. Flört döneminde nişanlısıyla biraz denklik meraklısı gibi davransa da evlendikten sonra tamamen kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bencil bir insana dönüşür. Gerektiğinde başkalarına karşı çok iyi rol keserler. Başka insanları kullanmak amacıyla sürekli olarak çevre yapmaya çalışırlar. Alıcılar ben dilini kullanır.

Vericiler ise, almaktan çok vermeyi tercih ederler. Çevrelerindeki insanların ihtiyaçlarına odaklıdırlar ve onlara yardım etmeye çalışırlar. Onlara göre yaşam kazan-kaybet ya da kazan-kazan oyunu da değildir. Başkasının kazanması onların sevinmesi için yeterlidir. Vericiler zamanlarını, enerjilerini, bilgi ve becerilerini, fikirlerini ve bağlantılarını cömertçe başkalarıyla paylaşır. Dışardan bakan birisi vericilerin sürekli zaman kaybettiğini düşünür. Hatta bir adım öteye vericilerin işleri başkalarına hediye ettiğini bile düşünebilirler. Adam Grant’e göre vericiler, bu yaptıkları sayesinde son derece doğal bir destek kümesi edinirler. Karşılık beklemeden yardım ettikçe, dost kümeleri giderek genişler ve bu dostlar kendiliklerinden verici olan kişiye yardım ederler. Vericilerin karşılık beklemeden yard€ım etmedeki samimiyetleri, onları kariyer veya iş dünyasındaki basamaklarda inanılmaz güzel fırsatlar sunar ve hızlı yükseltir.

Adam Grant’in kitabında uzun uzun işlediği örneklere bakacak olursa başarı merdivenlerinin en üstünde hem vericiler hem de alıcılar vardır. Ne var ki başarı basamaklarının üstünde vericiler kalıcı, alıcılar geçicidir. Alıcıların er ya da geç gerçek yüzleri ortaya çıkar ve düşüşe geçerler. Vericiler ise doğal bir destek kümesiyle en tepede kalır. Başka insanların vericileri tepede tutmak için taraftar olmasından daha önemlisi, diğer insanların da enerji, bilgi ve becerilerini bu en tepedeki eski dostlarına sunmasıdır. Vericilerin olağanüstü büyük ve giderek genişleyen bir çevreleri vardır. Vericiler dil olarak biz dilini kullanır.

Üçüncü grup denklik meraklılarıdır. Denklik meraklıları, bir şey vereceklerse karşılığında ne alacaklarına bakarlar. Onlar için hayat adil bir alışveriş olmalıdır. Okul hayatında bir denklik meraklısı, hiçbir zaman başka arkadaşına bedava ders çalıştırmaz. Mutlaka ondan para veya kendisi için kıymetli bir şey ister. Bir şey verecekse mutlaka bir şey almalıdır. Denklik meraklılarının dilinde “sen ve ben” ifadeleri geçer. Çevreleri alışveriş yaptıkları insanlar kadar büyüyebilir.

Modus Kitap’tan çıkan bu kitabı Türkçe olarak da temin edebilirsiniz.

Share Button

Bir cevap yazın