İnce Ayar

ince ayarYıllardan beri kullandığım bir ifade var: “İnce Ayar”. Bu ifade ile anlatmaya çalıştığım şey şu: Bir şey yapabiliriz, ama yaptığımız şeyin sonuca ulaşıp ulaşmaması, onu ince ayar yapmamızla ilgilidir. Örneğin, yemek yapanların iyi bildiği bir şey vardır. Bir yemeğin lezzeti, yemekte kullanılan malzemelerin doğru ölçüde olmasıyla ilgilidir. Tuzu fazla kaçan yemeğin, şekeri fazla gelen tatlının, fırında fazla kalan kekin lezzeti iyi olmaz. Pizza yaparken 200 derece ısıyı bulmuş bir fırına börek atmakla, oda sıcaklığından 200 dereceye ulaşmaya çalışan bir fırına börek atmak arasında fark vardır.

İnce ayar yöntem, amaca ulaşmak için yaptığımız eylem ya da eylemlerin doğru kurgu ve doğru formül uygulamasıyla hedefi 12’den vurdurur. Birkaç örnek üstünde düşünelim:

 

Bir çalışma arkadaşımızı, insan olarak beğeniyoruz. O kişiyle dost olmayı arzu ediyoruz. Gidip seninle dost olmak istiyorum diye bodoslama bir talep, karşımızdaki kişiyi şaşırtabilir. Ama o kişiyi uygun bir bahaneyle çaya kahveye davet etmek, kısa süre sohbet etmek, öğlen yemeğinde yanına misafir olmak ve bu vesilelerle dost olmaya layık bir insan olduğumuzu hissettirmek daha ince ayar bir yaklaşımdır. İki girişiminde amacı aynıdır, dost olmak. Ama doğrudan girişim başarısızlıkla sonuçlanırken dolaylı girişim bizi amacımıza yaklaştırır.

İnsanlar amaçlarına ulaşmak için çabalıyorlar. Ama çabaları boşa çıkarsa, o çabayı göstermekten tamamen vazgeçiyorlar. Amaca ulaşmak için çaba göstermekten vazgeçmek yerine çabamızı ince ayar kurgulamak gerek. Danışmanlık yaptığım şirketlerden birinde insan kaynakları birimi, iyi niyetle ve personel motivasyonunu artırmak amacıyla personelin doğum günlerini kutlamaya başlamış. Doğum günü olan kişi, insan kaynakları tarafından ikindi vakti kafeteryaya davet ediliyor, çalışma arkadaşlarının katılımıyla pasta kesiliyor ve kısa bir kutlama yapılıyor. Başta işler çok güzel gitmiş, ama sonra bozulmuş. Sevilen personelin kutlamaları çok şen geçerken, sevilmeyen ve hiç arkadaşı olmayan personelin doğum günü kutlaması ise buruk bir havada yapılmış. Sonunda doğum günü kutlamasına katılım olmayan personeller yüzünden doğum günü kutlama programı iptal edilmiş. Bu vakada doğum günü kutlamasından vazgeçmek yerine ince ayar bir düzenleme yapmak gerek. Örneğin, doğum günü kutlamasını pastayla yapmak yerine, şirketin bir üst düzey yöneticisi, doğum günü kutlanacak çalışan bizzat kutlayabilir ve bu da personele kendisine değer verildiğini hissettirir. Bir başka fikirde doğum günü kutlamalarını, öğle yemeği sırasında yemekhanede yapmaktır. Yemekhanede öğlen yemeğinde zaten insanlar olacağı için doğal bir katılım olacak, yemek sonrasında ikram edilen bir pastaya da kimse hayır demeyecektir.

Uykuda İngilizce öğrenmeye çalışanları gayretleri, yapılan araştırmaların gösterdiği kadar sonuçsuz kalmıştır. O zaman bu umutsuz çabadan vazgeçmek gerekir diye düşünülebilir. Ancak araştırmacılar ince ayar bir çözüm aramışlar ve bulmuşlar. Uykuda dinledikleri İngilizce dersi, sabah uyanır uyanmaz çalışanların uykuda hiç ders dinlemeyen deneklere göre 3 kat daha hızlı öğrendikleri görülmüş.

Her konuda bir çabaya girişmeden önce, acaba bu konuya ince ayar bir çözüm ne olabilir diye düşünebiliriz. Eğer uygulama sırasında aksilikler ya da sorunlarla karşılaşacak olursak, amacımıza ulaşmak için çaba göstermekten tamamen vazgeçmek yerine, acaba ince ayar ne yapsak da istediğimiz sonucu alsak diye düşünmek daha uygun olabilir.

 

 

Share Button

Bir cevap yazın