Derin Yazı: Sürekli Başarısızlığın Sebebi

imagesSon iki ay içinde çokça içinde çeşitli yetişkin oyunları bulunan eğitimler yaptım. Her oyunun kendine göre bir dersi olsa bile hepsinden ortak bir ders çıkarmak genelde pek mümkün değildir. Ne var ki, kişisel bir aydınlanma yaşadım ve birçok alanda yaşadığımız ama farkında olmadığımız bir sorun tipi yakaladım.

Özetle söylemek gerekirse, herhangi bir iş yapmak söz konusu olduğunda, kafamızdaki hazır şablonla hemen harekete geçiyoruz. İşe başlamadan kısacık bir düşünme safhası, farklı hareket seçeneklerini ortaya çıkarmamıza yardım edebilir. Bazı alanlarda yapılan faaliyet yıllarca sürmesine rağmen insanlar bir kez oturup “Bu iş böyle mi yapılmalı?” diye sorgulamadan işlerine devam etmektedir.

 

Bu tür sorgulamalar olmadığı için bazı insanlar ve kurumlar varlıklarını sürdürseler de sürekli bir başarısızlık halindedir. Geçici çözümlerle problemleri ortadan kaldıramazlar sadece acısını ya da belirtilerini azaltırlar.

Peki bu başarısızlığın arkasındaki kök neden nedir? Hayatlarımızın tamamı sorgulanmayan koşuşturmacalarla dolu. Kişisel yaşamımızdaki her iş sorgulanmayan yöntemlerle yapılıyor. Okulda derslerde başarılı değiliz ama yöntemimizi değiştirmiyoruz. Eşimizle işler yolunda gitmiyor, ama aynı ilişki ve davranış tarzından vazgeçmiyoruz. Komşumuzla çatışıyoruz, mutlaka o haksız olduğu için kendimizi değiştirmiyoruz. Diyelim ki, işsiziz, iş bulamıyoruz; neden bulamadığımızı analiz edip yöntem değiştirmek yerine iş yok deyip eski tas eski hamam yöntemimize devam ediyoruz. Çalıştığımız iş yerindeki işler neden öyle yapıldığı sorgulanmadan o şekilde yapıla geliyor. İster küçük bir proje olsun ister büyük bir iş, işler bodoslama dalarak yapılıyor (etkili bir plan için uğraşılanları ayrı tutarım.). İşe giriştikten sonra da aklımızı değil, kas gücümüzü kullanıyoruz. Tüm gayretimizle işi halletmeye çalışıyoruz.  Gösterdiğimiz tüm gayrete rağmen işi hakkıyla da yapamıyoruz. Deyim yerindeyse akıldan çok kaba gücümüz devrede oluyor ve enerjimiz boşa gidiyor.

 

Peki ne yapmalı? Düşünmenin yapmaktan daha değerli olduğunu fark edip işe başlamadan iyice düşünmek için zaman ayırmalı. Bireysel işlerde birey düşünmeye zaman ayırmalı; kolektif işlerde ise düşünme sessiz olmaz, insanlar konuşarak düşünürler. Herkesin yapılacak işle ilgili fikirleri alınmalı. En baştaki bu düşünme safhası gerekliyse de yeterli değildir. Çünkü belki ilk başta düşünülen yöntem de süreç içinde başarı getirmeyebilir. O takdirde başka yöntemler denemek gerekir. Başka yöntemleri deneyebilmekse işi yapma sırasında durup düşünmeyi gerektirir. Durmaksa zaman kaybı telakki edildiği için o koşuşturma ödün verilmeksizin devam eder.

 

Bir çiçek hediye gelirse ve bakım koşullarını bilmiyorsanız araştırıp (düşünme safhası) uygun bakma yöntemini belirlemelisiniz. Diyelim ki, iyi güneş gören bir yere çiçeği koyarak gün aşırı sulamaya başladınız. Çiçek her geçen gün soluyorsa bir sorun var demektir. Bu durumda düzeltici faaliyete ihtiyaç olur. Yani mevcut bakım prosedürüne son verip bir kez daha araştırıp yeni bir bakım prosedürü devreye alınmalıdır.  Birçok örnekte insanlar, bir işi yapmak için kullandıkları yöntemi değiştirmek yerine, aynı yöntemi kullanmaya devam etmektedir. Bu da yaşadıkları sorunları akut hale getirmektedir. Bir de insan ve kurumların sorunu hep dışarıda arayan tabiatı, kendilerindeki sorunu görmelerine mani olmaktadır.

Share Button

Bir cevap yazın